- Görüntüleme: 30
Yaşlı hastalarda omurga ameliyatı kararı ciddi değerlendirme gerektirir. Bu yazı, başarısızlık nedenlerini, risk faktörlerini ve uygun tedavi seçeneklerini ele alır.
İleri yaş hastalara yapılan omurga ameliyatlarının büyük çoğunluğu, omurganın yapısında var olan ligamanların, kemik yapıların ve disklerin hasarlanmasına; bunun neticesinde zamanla omurgada oluşan deformasyonlara, kanal darlığına, kireçlenmelere bağlı olarak hastanın günlük aktivitelerini etkileyen ve yürümesini bile zorlaştıran ağrıların oluşmasına dayanmaktadır.
Bu ağrılar hastaların yaşam kalitesini oldukça bozuyorsa ve ameliyatsız yöntemlerle gerileme göstermiyorsa cerrahi tedaviler düşünülmelidir. Birçok hastada, daha önce yapılan ameliyatlarda oluşan komplikasyonlar veya ağrıda gerileme olmaması nedeniyle tekrar tekrar ameliyat edilmek zorunda kalınmaktadır. Tekrar edilen cerrahilerin en sık nedeni yanlış planlama ve yanlış hasta seçimidir. Bunun dışında hastanın kemik kalitesi, genel hastalıkları da ameliyat başarısını etkileyen en önemli faktörlerden birisidir.
Revizyon ameliyatı sıklıkla gerektiği durumlar:
- Vida gevşemesi (omurlar kaynamamış ise revizyon gerekebilir)
- Rod kırılması (metal çubuğun) (omurlar kaynamamış ise revizyon gerekebilir)
- Omurlar arasında kaynama olmaması
- Enfeksiyon
- Junctional kifoz (geçiş omurlarında kırık, kamburluk gelişmesi)
- Düz bel sendromu (ilk ameliyatta yeterli bel oyukluğunun verilmemesi)
- Komşu segment hastalığı (vidaların bittiği alt veya üstteki ilk hareketli disklerde zamanla aşınma)
- Omurilikte basının devam etmesi (yetersiz gevşetme)
Çözümler
Omurga ameliyatlarından sonra gelişen başarısızlığın çözümünde, hastanın her yönden mutlaka detaylı araştırması yapılmalı; kemik kalitesi ve genel hastalıkları ilgili branş hekimlerine yönlendirilerek tedavi edilmelidir. Yaşlı hastaların özellikle kemik kalitesi ve kas kitlesi açısından detaylı analizi yapılmalıdır.
Kemik kalitesini iyileştirmek için bazı hastalarda medikal tedavi desteği gerekmektedir. Ek hastalıkları olan hastaların (diyabet, hipertansiyon, kalp hastalıkları, obezite, böbrek hastalıkları, kanser, romatolojik hastalıklar, beslenme bozuklukları, akciğer hastalıkları vb.) hastalıkları ilgili branş hekimleri ile konsülte edildikten sonra hasta ameliyat için uygun hale getirilmeli ve ilaç tedavileri düzenlenmelidir.
Unutulmaması gereken en önemli konu, revizyon ameliyatlarından önce hastanın genel sağlık durumudur. Cerrahi gereken ancak genel durumu bozuk olan ve yaşam beklentisi az olan hastalarda, revizyon ameliyatı gibi büyük cerrahiler planlamak yerine, daha çok hastanın ağrılarını azaltmaya yönelik, hastaya az travma verecek cerrahi yöntemleri seçmek doğru bir yaklaşım olacaktır. Çok riskli hastalarda ise algolojik (ağrı tedavisi) yaklaşımlarla müdahale edilebilmektedir.
Ancak bazen bu yaklaşımlar geçici çözümler sağlamakta; bazı hastalarda riskler yüksek de olsa, aile ile bu durumu konuşup kar-zarar oranları hesaplanarak cerrahi müdahaleler gerekebilmektedir.
Yaşlı hastalarda veya revizyon gereken hastalarda, nedene ve hastanın genel durumuna yönelik tedaviler yapılmalıdır. Örneğin, hastanın sadece dar kanala bağlı omurilik sıkışması varsa ve sadece bacak ağrıları mevcutsa, omurlarda anormal hareketlilik yoksa ve hastanın ek hastalıkları ameliyat açısından riskliyse, sadece omurilik kanalını genişletecek vidasız ameliyatlar tercih edilmelidir.
Bunun tersine, yine kanal darlığı olan, daha önce ameliyat olmuş ancak ameliyata bağlı düz bel sendromu gelişmiş veya hastada başlangıçta ciddi skolyoz ve düz bel sendromu mevcut ise, vidalarla deformiteyi düzeltip hastaya uygun bel çukurunu kazandırmak, eğriliği düzeltmek uzun dönemde ameliyatın başarı oranını oldukça yükseltebilmektedir. Ancak ameliyat süresi, riskler ve komplikasyonlar vidasız ameliyatlara göre daha fazladır. Bu yüzden hastayı ve cerrahi yöntemi doğru belirlemek tedavinin en önemli basamağıdır.